15 Ağustos 2017 Salı

ÇOCUK TİYATROSU ELEŞTİRİSİ (Pof'la Paf)

OYUNUN ADI: POF’LA PAF
YAZAN: ERGUN SAV
YÖNETEN: DOĞACAN TAŞPINAR

Ergun Sav, Pof’la Paf adlı tiyatro metninde iyilik ve kötülük kavramları üzerinde durur. İnsanlar genel olarak iyidirler fakat onları kötü birine dönüştüren kişiler vardır. Herkes birbirine iyilik yapmalıdır çünkü kendisine iyilik yapılan insan bunu asla unutmaz. Kötü insanlar da yaptıkları kötülüklerin farkına varırlar ve bundan bir ders çıkarırlar, kötülük etmekten vazgeçerler. Yaşlı Peri dünyaya inemeyecek kadar yaşlanmıştır bu yüzden yerine genç perilerin geçmesi için Tanrıça ile konuşur. Tanrıça bunu kabul eder. Pof ve Paf dünyaya inip iyilere yardım etmeli, kötülere de iyi olmanın yolunu göstermelidirler. Yönetmen metne müzikal kısımlar eklemiş, Yaşlı Peri’yi oynayan Faruk Üstün şarkı sözlerini yazmıştır. Bu sayede zaten hareketli olan oyun, çocukların dikkatini görsel ve işitsel yönden de tamamen sahnede toplamıştır.  Hedef yaş grubumuzun özellikleri ise +4 yaş olarak belirlenmiştir. İzlediğimiz müzikal tiyatro hedef yaş grubunun özellikleriyle özdeşleşmektedir. Hedef kitle bilgisi yaş olarak afişte belirtilmiştir, üst sınır yoktur. İzlediğimiz oyundan çocuklar kadar biz de keyif aldık, çocuklarla birlikte güldük, eğlendik. Bu da oyunun ne kadar iyi bir oyun olduğunu göstermektedir. Çocuklar iyi ve kötü ayrımını sahne dışından çok iyi gördükleri için sahneye her an müdahale durumundaydılar. Pof’la Paf’ın kötü birini iyi sandıklarında hemen onları uyarmaya çalıştılar. Kimileri ‘’Hayır, o kötü biri.’’ diye  oyunculara seslenmeye başladılar. Çocuklar bu dönemde benmerkezci oldukları için kendilerinin gördüklerini başkalarının da gördüğünü düşünürler. Bu yüzden tepki göstermeleri normal karşılanmalıdır. Oyun örgüsünde geri gidişler bağlantılar onlar için çok şey ifade etmez. Oyunun küçük bir kısmında önce ileri daha sonra geriye sarma durumu oldu. Bunu çok da doğru bulmadım fakat Yaşlı Peri’nin olaya müdahale ederek geriye gittiklerini çocuklara açıkça belirtmesinin faydalı olduğunu düşünüyorum. Oyunda sözler kadar hareketler de vardı. Bazen biraz sıkıcı uzun diyaloglar gerçekleşti ama oyuncular buna hareket katarak sahnedeki dikkati korumayı başardılar. Çocukların dikkat toplama süreleri çok kısadır, bu yüzden oyunlar en fazla 20-25 dakikayı aşmamalıdır. Pof’la Paf oyunu 2 perde, arayla birlikte 80 dakika sürdü. Bu yönden olumlu bulmadım. Hele ki son zamanlara doğru bilim adamı rolündeki kişiler ve Pof’la Paf arasındaki diyaloglar kısmı olmasa da olurmuş dediğimiz cinsten bir sahneydi. Oyunu gereksiz yere uzatmıştı. Bir de diğer olaylardaki kişiler hep çocuk rolündeki oyunculardan oluşuyordu, bunun çocuğun dünyasına, sorunlarına, arkadaşlık ilişkilerine hitap etmesi açısından çok doğru buldum. Bu yüzden kötü bilim adamlarının Pof’la Paf’ı zorla uzaya göndermeye çalışmasının diğer olaylara göre alakasız kaçtığını düşünüyorum. Bu olaya girmeden de çok güzel bir şekilde sonuca bağlanabilirdi. Çünkü verilen mesajlar netti ve bence çocuklar da bunu almıştı. Kullanılan dil oldukça açık ve basitti. Küfürlere, kötü sözlere yer verilmemişti. Gerek müzikler, gerekse oyuncuların kıyafetleri görsel açıdan çok zengin, ilgi çekiciydi. Sürecin sergilenmesinde neden-sonuç ilişkileri kendi mantığı içinde tutarlı bir oyundu. İstem dışı hareketler, komik sözler çocukları çok güldürdü.4-5 yaşlarındaki çocuklar anlamsız sözler üretmeyi severler bu açıdan Pof cümlesine başlamadan önce hep ‘Pof’; Paf ise her cümlesinden sonra ‘Paf’ diyordu. Bu da ayrıca bir ilgi çekiciydi. Tabi başlarda bunu anlaması biraz zordu. Merak öğeleri iyi kullanılmıştı. ‘Acaba şimdi ne olacak, ne yapacaklar?’ diye düşündürtmeyi unutmamışlardı. Oyunculuklara hayran kaldık, ben özellikle İlkin Tüfekçi’yi çok beğendim.  Görsellik çok iyiydi. Dekorlar çok iyi hazırlanmıştı. Kostümler aynı afişteki gibiydi. Işık, efekt güzel ayarlanmıştı. Sahnenin sol arka köşesinde orkestra vardı, neredeyse tüm oyun boyunca arkada şarkı çaldılar. Oyuncular çocukları ara sıra sorularla oyuna kattılar. Saklambaç oyununda oyuncuların nereye saklandıklarını çocuklara sordular. Bazen sahneden inip çocukların yanlarında dolaştılar. Kimi oyuncular oyuncu koltuklarının arasından sahneye giriş yaptılar. Hatta biz ‘’Yaşlı teyzenin burada ne işi var acaba birini mi arıyor?’’ derken onun Yaşlı Peri çıkması çok hoştu, arkadaşımla birbirimize çok güldük. Çocukları da böylelikle oyuna katmış oldular. Bu oyunun türünün fantastik çocuk tiyatrosu olduğunu düşünüyorum. Süresi dışında olumsuz eleştiri yapabileceğim kısımlar pek olmadı. Çocuklarla beraber olmak ve çocuklaşmak çok güzeldi, keyif aldığımız bir müzikal tiyatro seyrettik. Emeklerine sağlık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder